İş’te Sevgi

Katıldığım bir İnsan Kaynakları Zirvesi’nden elime geçen bu küçücük kitapçıkta bakalım neler var:

Roseta; insanların sadece yaşlılıktan öldüğü yaklaşık 2000 kişinin yaşadığı küçük bir İtalyan Kasabası. 

1950’lerde bu kasabada Dr. Stewart Wolf tarafından yapılan bir araştırmaya göre o dönemde ABD’de kalp krizi çok yaygın olduğu halde Roseta halkında kalp hastalıklarına hiç rastlanmıyormuş. Roseta halkında 55 yaşın altında kalp krizinden ölen hiç yokken 65 yaşın üzerindeyse çok düşükmüş. sosyal yardım alan kimse olmadığı gibi kötü bir alışkanlıktan ölen kimseye de rastlanmamış. İnsanlar yalnızca yaşlılıktan ölüyormuş. Dr. Wolf, Roseta sokaklarında gezerken bu durumu şöyle yorumlamış:

Birbirlerini sürekli ziyaret eden, karşılaştıklarında uzun sohbetler için duran, birlikte pişiren ve yiyen, evlerde üç kuşağın bir arada yaşadığı çok güçlü sosyal bir yapı. Özetle, yaşamlarındaki en önemli değer eşitlikçi bir yapının içinde, bu toplumun geneline yayılmış sevgi dolu bir yaşam! 

İş Dünyasında Sevgi 

‘Sevgi Şirketi’ denilen ve toplumsal sorumluluklara özen gösteren yeni bir anlayış ortaya çıktı.

Peki gelecek ‘Sevgi Şirketleri’nin olacak mı?

İçinde bulunduğumuz günlerde artık çalışanlar yalnızca aldıkları ücrete bakmıyor, şirketlerinden manevi bir getiri de bekliyorlar. İnsanlar kişiliklerine hitap edecek, sosyal gereksinimlerini karşılayacak, kendisine anlam katacak ve sonunda psikolojik olarak da ödüllendirileceği işlerin peşinden gitmeye başladı. Sevgi şirketlerinin önemi ise bu noktada önemli oluyor. Örneğin, bazı şirketler çalışanlarına çevreyle ilgili organizasyonlarda gönüllü çalışmaları durumunda izin veriyor.

Bu tür sosyal sorumluluğu olan insan kaynakları aktiviteleri sevgi şirketlerinde sistemin bir parçası. Bu sayede şirketler maliyetleri düşürüyor, üretimi arttırıyor, üstün tüketici ve çalışan sadakati yaratıyorlar. 

Sevgi Şirketinin Temeli; Güven 

  1. Saygı
  2. Şeffaflık
  3. Takım ruhu
  4. İnisiyatif

Sevgi şirketleri çalışanlarıyla güven inşa etmek için bu dört anahtar unsur kullanılarak şeffaflık yaratır, güçlenir ve takımlarını oluşturur. 

Üç önemli ortak özellikleri var:

  • Çalışan sirkülasyonu düşük
  • Çalışanlarını baskı altına almadan çalıştırıyorlar.
  • Toplum tarafından seviliyorlar. 

Toyota, Honda, Harley Davidson, New Balance, Amazon, BMW, Caterpillar gibi şirketlerin kâr marjları oldukça yüksek. Sevgi şirketlerinin ilk 500 sıralamasında da en yüksek performansı bu şirketler sergiliyor.

Sevgi Şirketlerinin Özellikleri

  • Müşteri ile duygusal iletişim
  • Şeffaf politikalar
  • Eğitim ve gelişime çaba harcama
  • Yenilikçi
  • Sektörlerinde öncü
  • Çalışan değişim oranı düşük
  • Yönetici ücretleri daha mütevazi
  • İşine tutkuyla bağlı çalışanı işe almak ve tutmak
  • Pazarlama bütçeleri daha düşük ama müşteri memnuniyeti daha yüksek

“Duygusal zeka; liderlik, pozitif ve sürdürülebilir stratejik değişim için gereklidir.”

Sevgi Şirketlerinin çalışma ortamlarının özellikleri;

  1. Eğlence
  2. Denge ve Esneklik
  3. Yetkilendirme
  4. Yaşan Kalitesi

Sevgiyle Kişisel Çabaya Örnek: 

23 yaşındaki genç memur Mustafa Güzelgöz ‘ün tayini Ürgüp’te bir kütüphaneye çıkar. Kütüphaneye okuyucu pek gelmez. Mustafa’nın aklına bir fikir gelir ve uygulamaya başlar. Bir eşek alır, iki sandık yükler. Sandıklara kitapları doldurur ve haftanın iki günü köy köy gezip çocuklara kitap dağıtır. Çocuklar her seferinde Mustafa Amca’yı alkışlarla karşılar. Namıdiğer eşekli kütüphaneci. 

1963’te uluslararası bir yarışma düzenlenir. Devlet Planlama Teşkilatı, Güzelgöz’ün yaptığı çalışmaları yarışmaya gönderir. 77 ülke arasından Türkiye adayı Mustafa Güzelgöz birinci olur ve “Dünya Barış Gönüllüleri İnsanlığa Hizmet Ödülü” nü ABD Devlet Başkanı John Kennedy’nin elinden alır.

Fotograf Kaynak: ListeList.com

Bireysel çabaya, güce, emeğe ne kadar güzel bir örnek değil mi? Şirketlerde de bunun karşılığı birlikten kuvvet doğar oluyor. Aidiyet duygusu motivasyonu yüksek tutuyor. 

İşine sevgi katmak ‘fark’ yaratır: Yaratıcılık ve girişimcilik kendiliğinden ortaya çıkar. Aidiyet duygusu da motivasyonu yüksek tutar. 

Gerçek zenginliği ifade eden yaşam değerlerine sahibiz. Gerçekten inanıyorum buna.. Bunlar: Hayal gücü, düşünme yeteneği, (özellikle sorgulama ve soru sormayı da eklemek istiyorum) yaratıcılık, yaratma isteği ve duygusal yaşamımızdır. Yaşamın kalitesini yükseltirler. 

Albert Einstein’ın da dediği gibi “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.”

Verimli, sıcak ve sevgi olan içten iletişimin olduğu bir iş ortamında çalışanlar güven duygusu hisseder. 

ve son olarak bu minicik ama sevgi dolu kitaptan Özdemir Asaf’ın sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum bu yazımı:

“Mutluluk parfüm gibidir, kendine bulaştırmadan başkalarına veremezsin.”

Mutlu insanlar başarılı kurumları yaratıyorlar 🙂 

İşte Sevgi- İlkay Öztürk – Infinity Teknoloji 

 

Bir Cevap Yazın