Dijital Minimalizm’li Günler

‘Dijital Minimalizm’ denilince ilk aklıma gelen Cal Newport’un kitabı oluyor.

Minimalizm‘le ilgili uzun bir süre araştırma yapıp biraz da deneyimleyince, dijital minimalizmle ilgili okumalara geçince ekran bağımlılığı, yorgunluk, odaklanamama, sürekli akışta olma ve akıştan uzak kalamama, sürekli teknolojiyle bağlantılı olma, sosyal medyada bir şeyler kaçırıyormuş ya da bir şeylerden uzak kalıyormuş, yetişemiyormuş hissi ile (Bu bir ‘Demo’ değil ama FOMO ‘Fear of Missing Out’, yani ‘Bir Şeyleri Kaçırma Korkusu’) daha çok teknolojiye sarılma, bir an bile takipsiz kal(a)mama, ekran süresini uzun tutma gibi konular her zaman takılıyor zihnime..

Ekran süremi azaltmayla ilgili uzun süredir dikkatliyim ve ekran süremi her geçen gün biraz daha düşürmeye çalışıyorum. (*)

Dijital Detoks Deneyi‘ni önemsiyorum.

Dijital Detoks; 

  • Yoksunluk/yokluk değil seçimi, 
  • Kendinize daha çok zaman ayırmanız için fırsatı,
  • Sosyal medyada ayırdığımız zamanı zihinsel yorgunluğumuzu kontrol etmeyi,
  • Düşünme, hayal etme ve bazen de hiçbir şey düşünmemeye zamanı ayırmayı,
  • Zaman kazanmak, zamanı daha akıllıca kullanmayı,
  • Dijital alanı organize etmeyi, 
  • Dijital bağımlılığı azaltmayı sağlıyor.

Çalışırken, toplantı yaparken, online mülakat yaparken, kitap okurken, özellikle bir proje için sunum hazırlarken, odaklanmayı bozacak durumların önüne geçmek içi telefonu farklı bir odada tutmak, ayırabileceğiniz sürelerle telefondan uzaklaşmak, bildirimleri kapatmak, bildirim seslerini kapatmak gerçekten çok işe yarıyor. 

(*) Uzun süredir Sayın Serpil Türkmen ile hazırlığında olduğumuz ve araştırmalarını  keyifle devam ettirdiğimiz “İK ve Dijital Kavramlar” çalışması devam ediyor. 

Bir Cevap Yazın