Multitasking Çalışma

Multitasking çalışmanın hangi ucu darbeli uçlu matkap gibi…

Multitasking çalışmanın dayanılmaz hafifliğini herkes biliyor (!). Yoğun çalışma mesaisinin olduğu günlerde ‘çoklu yöntemli çalışma’ olarak Türkçe’leştirmek istediğim aynı anda birden çok iş yapabilme becerisi artık günümüz iş dünyasında olmazsa olmazlardan.

Aynı anda ‘hem eli mailde hem de gözü raporda’ durumu artık bizler için hep geçerli diğer bir boyut…

İş dünyasında ‘çoklu yöntemli çalışma’ yapabiliyor, aynı zamanda daha üretken olup, verimlilik sağlayabiliyorsanız, her zaman aranan çalışanlardan biri olmayı bir nevi garantiliyorsunuz demektir. Ama bu aynı zamanda iş veriminizi düşürmeyeceğini garantileyemez.

Peki bunun için yaratılan zaman kadar iş gücü çıktısı da doğru orantılı mı?

Bence değil… Neden mi?

Nedenleri de yapılan iş gibi çoklu;

  • Dikkat dağınıklığı,
  • Konsantrasyon bozukluğu,
  • Önceliklere dikkatini verememek,
  • Öncelik sırası yapamamak çıkan sonuçlardan yalnızca birkaçını oluşturuyor.

08-multitasking-calisma-nasil-bir-duzende-

Örneğin, Bir bilgisayarı ele aldığımızda birden çok komutu kolaylıkla yapabildiğimiz durumların aksine, gözbebeğimiz olduğu durumların dışında bize verdiği tepkileri düşünelim 🙂 donarak, çalıştığımız dosyayı kapatarak ya da bilgisayarımızı yeniden başlatmamız gereken  durumlarla çoğu kez baş başa bırakabiliyor, çoklu yöntemli çalışmayı da size birkaç belirtiyle size verdiği tepkiden anlayabiliyoruz.

Multitasking’in etkisini belirleyebilmek için, psikologlar deneklerden görevleri değiştirmelerini istediler ve sonra değişimle ne kadar zaman kaybedildiğini ölçtüler. Robert Rogers ve Stephen Monsell tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, denekler aynı göreve devam etmek yerine görevleri değiştirmeye başladıklarında yavaşlıyorlardı.

2001 yılında Joshua Rubinstein, Jeffrey Evans ve David Meyer tarafından gerçekleştirilen bir deneyde ise farklı görevler arasında geçiş yapmanın ciddi zaman kaybına neden olduğu, görevler giderek karmaşıklaşıyorsa verimliliğin daha da düştüğü gözlenmiş.

Multitasking beyinde “mental yürütme fonksiyonları” tarafından yönetilir. Bu yürütme fonksiyonları diğer bilişsel süreçleri kontrol edip, yönetirler. Aynı zamanda görevlerin hangi sırayla yapılacağına, ne zaman ve nasıl yapılacağına karar verirler. Meyer, Evans ve Rubinstein’a göre yürütme kontrolü sürecinde iki aşama vardır. Birinci aşama “hedefi değiştirmek” (başka bir işi yapmaya karar vermek), ikincisi ise “görevi aktifleştirmek” (önceki görevin kurallarından, şimdiki görevin kurallarına geçiş yapmak) olarak adlandırılır.

Profesör David Meyer, görevler arasında geçiş yaparken mental blokların oluştuğunu ve verimliliğin %40′a kadar düştüğünü belirtiyor.

Klasik yönetimin aksine aslında kullanılması mevcut ve önemli noktalardan biri olan çoklu yöntemli çalışma metadolojisi aslında önemli olmakla birlikte yöneticiyle değişen silsileler içeriyor.

Klasik yönetici konumundaki yöneticilerin ‘çoklu görevler personele yükleniyor..’ şeklindeki yaklaşımlarının aksine aslında çoklu görevi yönetebilmek günümüz gerçekliliğini ve gerekliliğini bize iş dünyasında oldukça sert adımlarla da göstermekte.

Aynı anda koordinasyonu oluşturan iş dizini çoğu zaman daha konsantre olunabilen durumlarda çoklu çalışma prensibi ve düzeniyle yürütülebilir ve oldukça da yetkin ve etkin olabilir. Zamanlı işlerin projelendirilip önem sırasına göre iş listesinde limitlerini bilmek ve belirleyebilmek, buna göre odaklanabilmek çoklu çalışabilmekte oldukça avantaj sağlayan durumlara dönüşebilir. Özellikle de çoklu çalışmayı seven ve uygulayabilen bireyler için.

08-mufettis-Gadget-ilk-aklima-gelen-coklu-kahraman-

Müfettiş Gadget; Çoklu Görev deyince aklıma gelen tek kahraman 🙂

2 Comments

  1. […] Multitasking Calismanin Hangi Ucu Darbeli Uclu Matkap Gibi…, 01.06.2014, Nilufer Kocyigit Coklu Gorev (Multitasking) ‘ in Gercek Zararlari, 15.10.2014, Sahin Yanik Categories Uncategorized Tags infografikMultitasking 0 likes […]

  2. […] Darbeli uçlu maktap benzetmesi ile daha önce bahsettiğim multitasking çalışmanın da dağınık beyin sendromuyla aynı doğrultuda benzerlik gösterdiği kanaatindeyim. […]

Bir Cevap Yazın